EVLİLİK DIŞI İLİŞKİ VE BOŞANMA
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/13062
K. 2014/7611
T. 12.5.2014
* KOCANIN BOŞANDIĞI EŞİ İLE DUYGUSAL BERABERLİK YAŞAYAN KİŞİDEN MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Davacının Boşandığı Eşi İle Davalının Duygusal Beraberlik Yaşadığı/Bu İlişkinin Aile Mahkmesince Boşanma Sebebi Olarak Kabul Edildiği - Tarafların Mutlaka Zina Sebebiyle Boşanmaları Gerekmediği/Davacının Kişilik Haklarına Saldırı Söz Konusu Olduğundan Tazminata Hükmedilmesi Gerektiği )
* KADININ EVLİLİK DIŞI DUYGUSAL BERABERLİĞİ SEBEBİYLE EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Davacı Kocanın Boşandığı Eşi İle Duygusal Beraberlik Yaşayan Kişi Aleyhine Açtığı Tazminat Davası - Kocanın Kişilik Haklarına Saldırı Söz Konusu Olduğundan Manevi Tazminata Hükmedileceği )
* KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI SEBEBİYLE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Kocanın Boşandığı Eşi İle Davalı Kişinin Duygusal Beraberlik Yaşadığı - Bu İlişkinin Aile Mahkmesince Boşanma Sebebi Olarak Kabul Edildiği/Kocanın Kişilik Haklarına Saldırı Söz Konusu Olduğundan Tazminata Hükmedileceği )
* DAVA DİLEKÇESİ BAŞLIĞI İLE İÇERİĞİNDE TAZMİNAT SEBEPLERİNİN FARKLI BELİRTİLMESİ ( Başlıkta Zina Nedeniyle Tazminat İsteminde Bulunulduğunun Belirtildiği/Dilekçe İçeriğinde Kocanın Boşandığı Eşi İle Davalının Duygusal Beraberliklerinin Bulunduğu ve Bu Nedenle Boşanmak Zorunda Kaldığının Belirtildiği - Bu İlişkinin Boşanma Sebebi Olarak Kabul Edildiği/Kocanın Kişilik Haklarına Saldırı Söz Konusu Olduğundan Tazminata Hükmedilmesi Gerektiği )
818/m. 49
ÖZET : Davacı, dava dışı resmi nikâhlı eşinin, davalı ile ilişkisi olduğunu, davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Her ne kadar dava dilekçesi başlığında zina nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu yazılmış ise de, dava dilekçesi içeriğinde davacının boşandığı eşi ile davalının duygusal beraberliklerinin bulunduğu ve bu nedenle eşinden boşanmak zorunda kaldığı belirtilerek, aile birliğinin bozulmasında davalının etkili olduğundan bahisle manevi tazminat istendiğine göre, tarafların mutlaka zina nedeniyle boşanmaları gerekmez. Davacının eski eşi ile davalı arasında bir ilişki olduğu ve bunun aile mahkemesince boşanma sebebi olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Davacının kişilik haklarına saldırı söz konusu olduğundan, boşanma davasında hüküm altına alınan tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak üzere uygun tutarda bir tazminat ödetilmesi gerekir.
DAVA : Davacı A. B. E. vekili tarafından, davalı O. S. T. aleyhine 27/06/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı resmi nikâhlı eşinin, davalı ile ilişkisi olduğunu, davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının dava dışı eşinden zina nedeni ile değil şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını, hiçbir şekilde davacının eşi ile zina yapmadığını, asıl evlilik dışı ilişkiler yaşayanın davacının kendisi olduğunu, davacının kendi ailesi ile hiçbir zaman mutlu bir yuva kuramadığını, iyi bir aile babası olamadığını belirterek, davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkemece, boşanma davasında davacı ve dava dışı eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiş olması ve tanık beyanları kapsamından davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesi başlığında zina nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu yazılmış ise de, dava dilekçesi içeriğinde davacının boşandığı eşi ile davalının duygusal beraberliklerinin bulunduğu ve bu nedenle eşinden boşanmak zorunda kaldığı belirtilerek, aile birliğinin bozulmasında davalının etkili olduğundan bahisle manevi tazminat istendiğine göre, tarafların mutlaka zina nedeniyle boşanmaları gerekmez. Boşanma dosyası içeriğinden ve eldeki dosyadaki tanık beyanları ile internet üzerinden yapılan yazışmalardan davacının eski eşi ile davalı arasında bir ilişki olduğu ve bunun aile mahkemesince boşanma sebebi olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, davacının kişilik haklarına saldırı söz konusu olduğundan, yukarıda anlatılan hususlar gözetilerek, boşanma davasında hüküm altına alınan tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak üzere uygun tutarda bir tazminat ödetilmesi yerine istemin tümden reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.