HAKSIZ ŞİKAYET NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/7643

K. 2014/4356

T. 13.03.2014

* HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ ( Yerinde Kullanıldığının Kabul Edilebilmesi İçin Şikayet Edilenin Cezalandırılmasını ve Sorumlu Tutulmasını Gerektirecek Yeterli Kanıtın Mevcut Olmasının Zorunlu Olmadığı - Şikayeti Haklı Gösterecek Bazı Emare ve Olguların Varlığının Zayıf ve Dolaylı da Olsa Yeterli Olacağı/Haksız Şikayet Nedeniyle Manevi Tazminat İsteminin Reddi )

* HAKSIZ ŞİKAYET NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Davalının Bizzat Maruz Kaldığı Olayı Şikayet Konusu Yaptığı/Tanığın Olayların Bir Kısmını Doğruladığı - Şikayet Hakkının Kullanılması Bakımından Yeterli Emarenin Bulunduğu/Hukuka Uygunluk Nedeni Gerçekleştiğinden Davanın Reddedileceği )

* ŞİKAYET HAKKININ KULLANILMASI ( Haksız Şikayet Nedeniyle Manevi Tazminat Davası/Davacının Bizzat Maruz Kaldığı Olayı Şikayet Konusu Yaptığı - Tanığın Olayların Bir Kısmını Doğruladığı/Tazminat Talebinin Reddedilmesi Gerektiği )

* HUKUKA UYGUNLUK ( Haksız Şikayet Nedeniyle Manevi Tazminat Davası/Davacının Bizzat Maruz Kaldığı Olayı Şikayet Konusu Yaptığı - Tanığın Olayların Bir Kısmını Doğruladığı/Şikayet Hakkının Kullanılması Bakımında Yeterli Emare Bulunduğundan Talebin Reddedileceği )

2709/m. 12, 17, 36,

4721/m. 24, 25

818/m. 47

ÖZET : Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

Hak arama hakkının korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların varlığı zayıf ve dolaylı da olsa yeterlidir.

Davalı, bizzat maruz kaldığı bir olayı şikayet konusu yapmış, tanık olarak dinlenen kızı da şikayet konusu olayların bir kısmını doğrulamıştır. Davaya konu olayın özellikleri ve gelişim biçimi göz önünde tutulduğunda, şikayet hakkını kullanması bakımından yeterli emarenin varlığı benimsenmelidir. Davalı yönünden hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği kabul edilmeli ve dava reddedilmelidir.

DAVA : Davacı A. Ş. vekili tarafından, davalı Ü. B. aleyhine 20/07/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı ile arasında 07/06/2012 tarihine kadar herhangi bir problem bulunmadığını, bu tarihten sonra davalının eşinin apartman depo girişinin önüne dikmiş olduğu demir çubuklar nedeniyle kendisini uyarmaları üzerine aralarında bir münakaşa geçtiğini, bu olaylardan sonra davalının 08/06/2012 tarihinde kendisi hakkında cinsel taciz, hakaret ve tehdit suçlarından şikayetçi olduğunu, Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, gerçeğe aykırı şikayet nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı, davacıya iftira atmadığını, yasal yollardan haklarını savunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Dosya kapsamından; davalı vekilinin Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı'na vermiş olduğu şikayet dilekçesi ile, davalının eşinin evde olmadığı zamanlarda davacının iç çamaşırları ile davalının evinin kapısına gelerek hakaretlerde bulunduğunu, geçen hafta kızının evde olduğu bir sırada terkrar kapıya gelip içeri girmeye çalıştığını, davalının kızını çağırması üzerine kaçarak uzaklaştığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Soruşturma kapsamında davalının kızı tanık olarak dinlenmiş ve şikayet dilekçesinde belirtilen olayları doğrulayıcı nitelikte beyanda bulunmuştur. Yapılan soruşturma neticesinde Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ancak davalının itirazı üzerine dosyayı inceleyen Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, davacı hakkındaki atılı suçların oluşup oluşmadığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle itiraz kabul edilmiş ve kamu davası açılması gerektiği belirtilmiştir.

Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.