KİRA SÖZLEŞMESİNDEKİ MUACCELİYET ŞARTININ

YENİ BORÇLAR KANUNU İLE GEÇİRSİZ KILINMASI

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/17480

K. 2013/629

T. 22.01.2013

* KİRA SÖZLEŞMELERİNDEKİ MUACCELLİYET ŞARTININ YENİ BORÇLAR KANUNU İLE GEÇERSİZ KILINMASI ( İtirazın Kaldırılması Davası/Takip Tarihinden Sonra Yürürlüğe Giren Kanun Hükmünün Uygulanacağı - Hükmün İşyerlerinde Uygulanmasının 8 Yıl Süre İle Ertelendiği/Davalının Tacir Olup Olmadığının Belirleneceği )

* KİRACININ TACİR OLMASI ( 6098 S.K.'nın Kira Sözleşmelerinde Muacceliyet Şartını Geçersiz Kıldığı/8 Yıl Süre İle Kiracısı Tacir Olanlar Hakkında Uygulanamayacağı - Kiracının Tacir Olup Olmadığı Hususunda Araştırma Yapılması Gereği/İtirazın Kaldırılması Davası)

* İŞYERİNE İLİŞKİN KİRA SÖZLEŞMESİ ( 6098 S.K. İle Kaldırılan Muacceliyet Şartının Tacir Olanlar İçin Uygulanmasının Ertelendiği - Muaccelliyet Şartının Uygulanıp Uygulanmayacağının Tespiti İçin Kiracının Tacir Olup Olmadığının Araştırılması Gereği/İtirazın Kaldırılması)

* KİRA ALACAĞI İÇİN BAŞLATILAN TAHLİYE İSTEMLİ İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI (6098 S.K. İle Kira Bedellerinin Muaccel Olacağına İlişkin Anlaşmaların Geçersiz Kabul Edildiği - Ancak Kiracısı Tacir Olan Şahıslarla İlgili 8 Yıl Süre ile Bu Kuralın Uygulanma İmkanı Bulunmadığının Gözetileceği )

* SEKİZ YILLIK SÜRE ( Kiracının Tacir Olması Durumunda Muacceliyet Şartıyla İlgili 6098 S.K'daki Yasağın Uygulamasının Ertelendiği - Mahkemece Eldeki Davada Kiracının Tacir Olup Olmadığının Araştırılması Gereği/Tahliye İstemli İcra Takibine Karşı Açılan İtirazın Kaldırılması Davası ) 6098/m. 346 6217/m. geç.2 6101/m. 7

ÖZET : Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli icra takibine davalı borçlunun itirazının kaldırılması ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Kira sözleşmesi feshedilmekle birlikte kiralananın davacı alacaklıya teslim edildiği hususu kanıtlanmış değildir. Davacı alacaklının sözleşmenin kira sözleşmesine dayanarak muacceliyet şartı gereği dönem sonuna kadar olan aylar kira parasının tahsili için icra takibi yapmasında ve taşınmazın tahliyesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmasa da, takip ve dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 S.K.TBK uyarınca kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz kılınmıştır. Yasanın kamu düzenine ilişkin bu hükmünün görülmekte olan davalara da uygulanması gerekmektedir. Ancak, 6217 S.K. geç. 2. maddesi gereğince kiracısı tacir olan işyeri kiralarında, TBK.nun 346. maddesinin uygulanması sekiz yıl süreyle ertelenmiştir. Kiralananın işyeri olduğu ve buna bağlı olarak kiracının tacir olma ihtimali bulunduğundan, davalının tacir olup olmadığı üzerinde durularak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : İcra Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın kaldırılması, tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 500 TL asıl alacak ve 14.52 TL işlemiş faizi üzerinden itirazın kaldırılmasına, kiralanan tahliye edilmiş olduğundan konusu bulunmayan tahliye davasının reddine, her iki tarafın da % 40 icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İcra takibinde ve davada dayanılan 1.10.2011 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 8. maddesine göre, kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır. Yine sözleşmenin özel 19. maddesinde bir kira parasının ödenmemesi halinde gelecek kiraların muaccel hale geleceği düzenlenmiştir. Bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar. Davacı alacaklı Bandırma 3. İcra Müdürlüğü’nün 2011/670 sayılı dosyası ile davalı borçlular hakkında 14.12.2011 tarihinde başlattığı icra takibinde, Kasım- Aralık 2011 aylarından eksik ödenen 250'şer TL ile aylık 1.200 TL'den muaccel hale gelen Şubat- 2012 -Eylül 2013 ayları kirasının tahsilini talep etmiştir. Takibe itiraz eden davalılar ise, Ekim 2011- Şubat 2012 ayları kirasının elden ve banka aracılığı ile ödendiğini, bu tarihten sonra da kiralananın tahliye edileceğine dair ihtarname gönderdiklerini, sözleşme sona erdiğine göre bu tarihten sonraki kiralardan dolayı alacak iddiasında bulunulamayacağını belirtmişlerdir. Dosyada bulunan 2.2.2012 keşide ve 9.2.2012 tebliğ tarihli fesih ihtarnamesi ile davalı kiracı, taşınmazın tahliye edildiğini bildirerek davacı alacaklının gelip anahtarı teslim almasını istemiştir. Kiralanan davacı kiralayana teslim edilene ve onun tasarrufuna geçene kadar davalı borçlular kira paralarından sorumludur. Kira sözleşmesi feshedilmekle birlikte kiralananın davacı alacaklıya teslim edildiği hususu kanıtlanmış değildir. Böyle olunca davacı alacaklının sözleşmenin 19. maddesine dayanarak dönem sonuna kadar olan aylar kira parasının tahsili için icra takibi yapmasında ve taşınmazın tahliyesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmasa da, takip ve dava tarihinden sonra 1.7.2012 günü yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK.nun 346. maddesi uyarınca kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz kılınmıştır. Yasanın kamu düzenine ilişkin bu hükmünün 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanununun 7. maddesi gereğince görülmekte olan davalara da uygulanması gerekmektedir. Ancak, 6217 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi gereğince kiracısı tacir olan işyeri kiralarında, TBK.nun 346. maddesinin uygulanması 1.7.2012 tarihinden itibaren sekiz yıl süreyle ertelenmiştir. Kiralananın işyeri olduğu ve buna bağlı olarak kiracının tacir olma ihtimali bulunduğundan, davalının tacir olup olmadığı üzerinde durularak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde verilen karar isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.