ADİL YARGILANMA HAKKI
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/18660
K. 2014/2755
T. 12.2.2014
* YAZILI YARGILAMA USULÜNE TABİ DAVA (Davalı Vekilinin Yetki İlk İtirazını Havi Cevap Dilekçesi Davacıya Tebliğ Edilmeden Dosya Üzerinden Karar Verilmiş Olması Davacının Savunma Hakkının ve Hukuki Dinlenilme Hakkının Açıklama Yapma ve İspat Hakkının Dolayısı İle AİHS Md. 6'da Düzenlenen Adil Yargılanma Hakkının İhlali Niteliğinde Bulunduğu - Borçlu Olunmadığının Tespiti İstemi)
* ÖN İNCELEME AŞAMASI (Davalı Yönünden 1 Ay Süre İle Cevap Süresi Uzatım Kararı Verildiği Halde Cevap Dilekçesinin Sunulmasını Beklemeden Yetkisizlik Kararı Verilmesi - Yazılı Yargılama Usulünün 5 Aşamasından Olan Taraflarca Karşılıklı Dilekçelerin Verilmesi Aşaması Tamamlanmadan Yetki İlk İtirazının Kabulüyle Yetkisizlik Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği)
* BORÇLU OLUNMADIĞININ TESPİTİ İSTEMİ (Ön İnceleme Aşaması - Yazılı Yargılama Usulünün 5 Aşamasından Olan Taraflarca Karşılıklı Dilekçelerin Verilmesi Aşaması Tamamlanmadan Yazılı Şekilde Yetki İlk İtirazının Kabulüyle Yetkisizlik Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği/Açıklama Yapma ve İspat Hakkının İhlali)
* AÇIKLAMA YAPMA VE İSPAT HAKKI (Borçlu Olunmadığının Tespiti İstemi - Yazılı Yargılama Usulüne Tabi Davada Davalı Vekilinin Yetki İlk İtirazını Havi Cevap Dilekçesi Davacıya Tebliğ Edilmeden Dosya Üzerinden Karar Verilmiş Olması Davacının Savunma Hakkının ve Hukuki Dinlenilme Hakkının Açıklama Yapma ve İspat Hakkının İhlali Niteliğinde Olduğu)
* ADİL YARGILANMA HAKKININ İHLALİ (Yazılı Yargılama Usulüne Tabi Davada Davalı Vekilinin Yetki İlk İtirazını Havi Cevap Dilekçesi Davacıya Tebliğ Edilmeden Dosya Üzerinden Karar Verilmiş Olması Davacının Savunma Hakkının ve Hukuki Dinlenilme Hakkının Açıklama Yapma ve İspat Hakkının Dolayısı İle AİHS Md. 6'da Düzenlenen Adil Yargılanma Hakkının İhlali Niteliğinde Bulunduğu)
* YETKİSİZLİK KARARI (Borçlu Olunmadığının Tespiti İstemi - Davalı Yönünden 1 Ay Süre İle Cevap Süresi Uzatım Kararı Verildiği Halde Davalının Cevap Dilekçesinin Sunulmasını Beklemeden Temyize Konu Yetkisizlik Kararının Verilmesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu)
6100/m.6, 19, 27,116, 117
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi/m.6
ÖZET : Dava, borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Somut olayda yazılı yargılama usulüne tabi bu davada davalı vekilinin yetki ilk itirazını havi cevap dilekçesi davacıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiş olması davacının savunma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının (H.M.K.nın 27.md.) 2. fıkrasında yer verilen açıklama yapma ve ispat hakkının ihlali ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir. Kaldı ki davalı yönünden de 1 ay süre ile cevap süresi uzatım kararı verildiği halde adı geçen davalının cevap dilekçesinin sunulmasını beklemeden temyize konu yetkisizlik kararının verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. O halde yukarda ayrıntılı olarak açıklanan yazılı yargılama usulünün 5 aşamasından olan taraflarca karşılıklı dilekçelerin verilmesi aşaması tamamlanmadan yazılı şekilde yetki ilk itirazının kabulüyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı şirketin balık üretimi ve satışı yapan müvekkili firmaya balık yemi satan bir firma olduğunu, müvekkili şirketin 2008-2012 yılları arasında yetkili müdürü olan davalı B. A. Ö.'le birlikte davalı şirketin birlikte gerçekleştirdiği yolsuz işlemleriyle müvekkili şirketin sahip olduğu tüm malvarlığını kaybettiğini, davalı şirketin müvekkili şirketten mevcut alacaklarını gerçek dışı faturalarla ve ve işlemlerle çok yüksek meblağlara çekerek şirket müdürü olan diğer davalının da bu işlemlerin hepsine göz yummak suretiyle müvekkili şirketin bir borç batağına saplanmasına neden olduğunu. Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı şirket müdürü tarafından açılan iflas davasında Mahkemenin 2011/594 E.-2013/15 K. sayılı kararıyla iflas kararının tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırıldığını ve müvekkili şirketin iflas durumuna son verildiğini, müvekkilinin Yunan ortağına ait şahsi çeklerinin ciro edilerek teminat amacıyla davalı şirkete verildiğini ve müvekkilinin davalıya olan borcu karşılığında 11.11.2008 tarihli 5 adet faturayla birlikte toplam 2.489.229,29 TL. bedelli balık satışı gerçekleştirildiği halde davalının teminat amacıyla aldığı çekleri iade etmediğini, ayrıca davalı şirket müdürü tarafından müvekkiline ait gerçek değeri 60.000.000 TL. Olan iki adet üretim lisans projelerinin de tüm demirbaşlarla birlikte iki ayrı sözleşmeyle davalı firmaya çok cüzi bir rakam olan 443.975 TL. Karşılığında devredildiğini, ileri sürerek şimdilik müvekkilinin 10.000 TL. borçlu olmadığının tespitine, fazla tahsilatın iadesine, müvekkilinin uğradığı zararın şimdilik 10.000 TL.'lik kısmı ile 10.000 TL. mahrum kalınan kar kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin yerleşim yeri Samsun'da bulunduğundan Samsun mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki ilk itirazında bulunmuş, H.M.K.nın 109. maddesi gereği kısmi dava açılamayacağını, davacının dilekçesine konu iddiaların ceza davası konusu olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirketten alacaklı olmayıp halen borçlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili ise davaya cevap süresinin uzatılmasını istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre dava tarihi itibariyle H.M.K.nın 6/1. maddesi uyarınca davalı şirketin yerleşim yeri adresinin Samsun olduğu, davalı şirketin H.M.K.nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun olan yetki ilk itirazının kabulü gerektiği gerekçesiyle davalı şirket vekilinin yasal süresinde ileri sürdüğü yetki ilk itirazının kabulüyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı H.M.K.hükümlerine göre yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar, davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılama ve hükümdür.
Davanın açılması üzerine dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır.
Ön incelemede öncelikle dava şartları (H.M.K.madde 114-115) ve ilk itirazlar incelenir. (H.M.K.madde 116-117). Dava şartları mevcutsa ve ilk itirazlar yerinde değilse iddia ve savunma içinden tarafların uyuşmazlık noktalarının neler olduğu belirlenir. Taraflar ön inceleme duruşmasında sulhe teşvik edilir. Ön inceleme duruşmasından sonra mahkemece hak düşürücü süreler ve zamanaşımı hakkındaki itiraz ve defiler incelenerek karara bağlanır. (H.M.K.m. 142)
Mahkeme ön inceleme aşamasından sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir. (H.M.K.m. 138-142). Ancak mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zamanaşımı definin dinlenebilir olması gerekir. Mahkemece bu nedenler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse (H.M.K.nun 143 vd. maddeleri uyarınca tahkikat aşamasına geçilmeli ve özellikle H.M.K.nun 147. maddesi uyarınca taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilmelidir.
Somut olayda yazılı yargılama usulüne tabi iş bu davada davalı vekilinin yetki ilk itirazını havi cevap dilekçesi davacıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiş olması davacının savunma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının (H.M.K.nın 27.md.) 2. fıkrasında yer verilen açıklama yapma ve ispat hakkının ihlali ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali niteliğindedir. Kaldı ki davalı B. A. Ö. yönünden de 1 ay süre ile 17.9.2013 tarihinde cevap süresi uzatım kararı verildiği halde adı geçen davalının cevap dilekçesinin sunulmasını beklemeden 20.9.2013 tarihinde temyize konu yetkisizlik kararının verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. O halde yukarda ayrıntılı olarak açıklanan yazılı yargılama usulünün 5 aşamasından olan taraflarca karşılıklı dilekçelerin verilmesi aşaması tamamlanmadan yazılı şekilde yetki ilk itirazının kabulüyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.