MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/17501

K. 2014/11591

T. 10.09.2014

* BEDDUA ETMEKTEN KAYNAKLI MANEVİ TAZMİNAT (Bedduanın Tanrısal Ceza Dileme Niteliğinde Sözler Olduğu - Gerçekleşmesi Yönünde Eylemcinin Tasarruf veya Etkisinin Olmadığı/Hakaret Olarak Değerlendirilemeyeceği - Mahkemece İstemin Tümden Reddedilmesi Gerekirken Davalının Manevi Tazminat İle Sorumlu Tutulmuş Olmasının Bozmayı Gerektirdiği)

* HAKARET EYLEMİNE DAYALI MANEVİ TAZMİNAT (Trafik Polisi Olan Davacının Aracını Hatalı Yere Park Eden Davalıya Ceza Yazdığı - Davalının da Beddua Niteliğinde Sözler Sarfettiği ve Serzenişte Bulunduğu/Bedduanın Gerçekleşmesinde Eylemcinin Tasarruf veya Etkisinin Olmadığı - Tahkir ve Tezyif Edici Olmadığından Hakaret Olarak Değerlendirilemeyeceği/İstemin Tümden Reddi Gerektiği)

* HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARARININ HUKUK HAKİMİNE ETKİSİ (Hakaret Eylemine Dayalı Manevi Tazminat İstemi - Ceza Mahkemesince Hakaretten Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Dair Ceza Kararlarının Hukuk Hakimini Bağlayacak Nitelikte Olmadığı)

* MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ (Hakaret Eyleminden Kaynaklı - Trafik Polisi Olan Davacının Aracını Hatalı Yere Park Eden Davalıya Ceza Yazdığı/Davalının da Beddua Niteliğinde Sözler Sarfettiği - Bedduanın Tanrısal Ceza Dileme Niteliğinde Sözler Olduğu ve Gerçekleşmesi Yönünde Eylemcinin Tasarruf veya Etkisi Olmadığı/Beddua Hakaret Olarak Değerlendirilemeyeceğinden İstemin Reddi Gereği)

4721/m.24

ÖZET : Dava, hakaret eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının trafik polisi olduğu, olay günü davalının aracını hatalı yere park etmesi nedeniyle ceza yazdığı, bu esnada olay yerine gelen davalının beddua niteliğinde sözler sarfettiği ve serzenişte bulunduğu anlaşılmıştır. Beddua, tanrısal ceza dileme niteliğinde sözlerdir. Gerçekleşmesi yönünde eylemcinin tasarruf veya etkisi yoktur. Ayrıca tahkir ve tezyif edici değildir. Bu sebeple hakaret olarak değerlendirilemez. Ceza Mahkemesince davalıya hakaretten ceza verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse de, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ceza kararları hukuk hakimini bağlayacak nitelikte değildir. Mahkemece bu yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Davacı Ö. A. D. vekili tarafından, davalı S. B. aleyhine 21/12/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, hakaret eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının olay tarihinde sarfettiği sözlerle kendisine hakaret ettiğini belirtilerek manevi tazminat talep etmiştir.

Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davalının sarfettiği sözler hakaret kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya kapsamından, davacının trafik polisi olduğu olay günü davalının aracını hatalı yere park etmesi nedeniyle ceza yazdığı, bu esnada olay yerine gelen davalının beddua niteliğinde sözler sarfettiği ve serzenişte bulunduğu anlaşılmıştır. Beddua, tanrısal ceza dileme niteliğinde sözlerdir. Gerçekleşmesi yönünde eylemcinin tasarruf veya etkisi yoktur. Ayrıca tahkir ve tezyif edici değildir. Bu sebeple hakaret olarak değerlendirilemez. Ceza Mahkemesince davalıya hakaretten ceza verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse de, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ceza kararları hukuk hakimini bağlayacak nitelikte değildir. Mahkemece bu yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.