TEBLİĞ TARİHİ
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/45
K. 2014/3083
T. 10.02.2014
* UYAP KAYITLARINDA YER ALAN TEBLİĞ TARİHİ (Mahkemece Esas Alınan Tarih İle Tebligat Parçasındaki Tarihin Farklı Olduğu/UYAP Kayıtlarının Esas Alınamayacağı - İhtilaf Durumunda Tebliğ Tarihinin Tespitinde Islak İmzalı Tebligatta Yazan Tarihin Esas Alınması Gerektiği/Gecikmiş İtiraz)
* TEBLİĞ TARİHİ (Mahkemece Esas Alınan Ödeme Emri Tebliğ Tarihi İle Tebligat Parçasındaki Tarihin Farklı Olduğu/Gecikmiş İtiraz - İhtilaf Durumunda Tebliğ Tarihinin Tespitinde Islak İmzalı Tebligatta Yazan Tarihin Esas Alınması Gerektiği/UYAP Kayıtlarının Esas Alınamayacağı)
* TEBLİGAT PARÇASINDAKİ TARİH (Mahkemece Esas Alınan Tarih İle Farklı Olduğu/Gecikmiş İtiraz - UYAP Kayıtlarının Esas Alınamayacağı/İhtilaf Durumunda Tebliğ Tarihinin Tespitinde Islak İmzalı Tebligatta Yazan Tarihin Esas Alınması Gerektiği)
* GECİKMİŞ İTİRAZ (Borçlunun Dayanak Yaptığı Hastane Kaydının İİK. Md. 65 Kapsamında İş ve Gücüne Engel Teşkil Ettiğini İspatlar Nitelikte Bir Rapor Olmadığı - Mahkemece Bu Belgeye Dayanılarak İtirazın Süresinde Yapıldığının Kabulünün Yerinde Olmadığı)
2004/m. 65, 168
ÖZET : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun gecikmiş itirazına dayanak yaptığı hastane kaydının, İİK. nun 65. maddesi kapsamında, borçlunun iş ve gücüne engel teşkil ettiğini ispatlar nitelikte bir rapor olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece bu belgeye dayanılarak itirazın süresinde yapıldığının kabulü yerinde değildir. Bununla birlikte her ne kadar mahkemece borçluya ödeme emri tebliğ tarihi 16/09/2013 olarak esas alınmışsa da, borçluya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinden tebliğ tarihinin 13/09/2013 olduğu, ihtilaf durumunda tebliğ tarihinin tespitinde ıslak imzalı tebligatta yazan tarihin esas alınması gerektiği, Uyap kayıtlarının esas alınamayacağı, buna göre 5 günlük itiraz süresinin de 18/09/2013 günü sona erdiği ve borçlunun itirazının buna göre de süresinde olmadığı görülmüştür.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin usulüne uygun olarak 13/09/2013 tarihinde adı geçene tebliğ edildiği, borçlunun ise 24/09/2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda 23/09/2013 tarihinde hastanede tedavi gördüğü beyanıyla gecikmiş itirazda bulunarak dayanak senedin kambiyo vasfının bulunmadığı iddiasıyla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece gecikmiş itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK. nun 65. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında “Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur.” denilmiştir. Somut olayda, borçlunun gecikmiş itirazına dayanak yaptığı hastane kaydının, İİK. nun 65. maddesi kapsamında, borçlunun iş ve gücüne engel teşkil ettiğini ispatlar nitelikte bir rapor olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece bu belgeye dayanılarak itirazın süresinde yapıldığının kabulü yerinde değildir. Bununla birlikte her ne kadar mahkemece borçluya ödeme emri tebliğ tarihi 16/09/2013 olarak esas alınmışsa da, borçluya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinden tebliğ tarihinin 13/09/2013 olduğu, ihtilaf durumunda tebliğ tarihinin tespitinde ıslak imzalı tebligatta yazan tarihin esas alınması gerektiği, Uyap kayıtlarının esas alınamayacağı, buna göre 5 günlük itiraz süresinin de 18/09/2013 günü sona erdiği ve borçlunun itirazının buna göre de süresinde olmadığı görülmüştür. O halde mahkemece borçlunun itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esasa ilişkin itirazları incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.